İklim Krizinin Görünmeyen Yüzü: Endüstriyel Hayvancılık
Yeni bir analiz, sera gazı emisyonlarının nasıl hesaplandığına dair yöntemlerdeki gelişmelerin, iklim krizinin asıl sorumlusunu fosil yakıtlardan endüstriyel hayvancılığa kaydırdığını ortaya koyuyor.

Genel kabul, enerji üretiminde fosil yakıtların yakılmasının küresel ısınmanın başlıca nedeni olduğu yönünde. Ancak Environmental Research Letters dergisinde yayımlanan hakemli bir makalede çevre bilimci Gerard Wedderburn-Bisshop, bunun böyle olmadığını savunuyor. Ona göre, 1750–2020 yılları arasında küresel sıcaklık artışının %53’ü endüstriyel hayvancılıktan kaynaklandı. Bu da yaklaşık 0,64°C’lik bir artış demek. Karşılaştırıldığında, fosil yakıtların bu dönemdeki katkısı yalnızca %19, yani 0,21°C civarında.
Wedderburn-Bisshop, iklim biliminin son yıllarda geçirdiği üç önemli gelişmeye dikkat çekerek bu sonuca ulaşıyor:
Tutarlı Karbon Muhasebesi
Karbon emisyonlarının hesaplanmasında uzun yıllardır farklı sektörler için farklı ölçüm yöntemleri kullanılıyordu. Örneğin, ormansızlaşma ve arazi kullanım değişiklikleri, net emisyon olarak; fosil yakıtlar ise brüt emisyon olarak hesaplanıyordu. Oysa doğa, her türlü karbonu aynı şekilde emer. Bu nedenle tüm kaynakların emisyonlarının aynı ölçütle değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Böyle bir hesaplama yöntemi uygulandığında, 1750’den bu yana endüstriyel hayvancılık fosil yakıtlardan %19 daha fazla karbon salmış oluyor.
Gerçekçi Isınma Etkisi Ölçümü
Sera gazlarının iklim üzerindeki etkisi genellikle GWP100 (100 yıllık Küresel Isınma Potansiyeli) ile hesaplanıyor. Ancak bu ölçüm, kısa ömürlü ama etkili gazlar olan metanı yeterince dikkate almıyor. Wedderburn-Bisshop, bu nedenle “Etkili Radyatif Zorlama (ERF)” adı verilen, daha gelişmiş ve doğru bir ölçüm yönteminin kullanılmasını öneriyor. ERF verileri kullanıldığında, metanın etkisinin bugüne kadar büyük ölçüde hafife alındığı görülüyor.
Isıtıcı ve Soğutucu Emisyonların Birlikte Hesaplanması
Fosil yakıtlar hem küresel ısınmaya neden olan gazlar (karbondioksit gibi) hem de kısa vadeli soğutucu etkisi olan aerosoller salıyor. Endüstriyel hayvancılık ise büyük ölçüde sadece ısınmaya neden olan gazlar yayıyor. Bu da fosil yakıtların etkisinin bugüne dek olduğundan daha yüksek göründüğünü, hayvancılığın etkisinin ise düşük göründüğünü gösteriyor. Kapsayıcı bir hesaplama yapıldığında, tarım ve hayvancılık kaynaklı ısınma 0,86°C, fosil yakıt kaynaklı ise sadece 0,21°C olarak ortaya çıkıyor.
Yeni Politikalar İçin Yeni Gerçeklikler
Wedderburn-Bisshop, doğru ölçüm yöntemlerinin kullanılmasının, iklim politikalarının da daha etkili şekilde şekillendirilmesini sağlayacağını belirtiyor. Özellikle ormansızlaşma gibi büyük çevresel yıkımları net değil, brüt emisyonlarla hesaplamak, orman koruma politikalarını güçlendirebilir.

Ancak burada bir paradoks da var: Fosil yakıtların terk edilmesi, bu yakıtların ürettiği soğutucu gazların da ortadan kalkması anlamına gelecek. Bu da kısa vadede daha fazla ısınma etkisi yaratabilir. Yine de bilim insanı, fosil yakıtlardan vazgeçmenin acil bir zorunluluk olduğunu vurguluyor.
Sonuç
Uzun yıllardır fosil yakıtların iklim krizinin başlıca sorumlusu olduğu düşünülüyordu. Ancak yeni bilimsel veriler ve daha kapsamlı muhasebe yöntemleri, endüstriyel hayvancılığın da en az fosil yakıtlar kadar büyük, hatta belki daha da büyük bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Küresel ısınmayı durdurmak için yapılması gerekenler yalnızca enerjide dönüşüm değil, aynı zamanda gıda sisteminin de köklü bir değişimini gerektiriyor.

Gerard Wedderburn-Bisshop, Dünya Koruma Vakfı’nda bilim insanı olarak görev yapmaktadır ve geçmişte Queensland Hükümeti Doğal Kaynaklar Departmanı’nda baş bilim insanı olarak çalışmıştır. Uydu verileriyle otuz yıl boyunca bitki örtüsünü ve geniş çaplı ormansızlaşmayı izlemiştir. Şubat 2025’te yayımladığı bir makalede, IPCC’nin fosil yakıtlar ve hayvancılıktan kaynaklanan emisyonları hesaplarken farklı modeller kullandığını ortaya koymuştur. Wedderburn-Bisshop’un araştırmalarına göre, her iki kaynak için de aynı hesaplama modeli kullanıldığında, küresel ısınmanın en büyük sorumlusunun hayvancılık olduğu görülmektedir.
Derleyen: Nilgün Engin