5199 Sayılı Kanun Kapsamında Sorumluluk Üstlenen Örnek Belediye: Didim
“Bu aralar kötü haberler üst üste geliyor. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak için arkadaşlarımla birlikte, Yaşamdan Yana Derneği olarak devam ediyoruz. Nasıl mı? Biraz kararlı bir şekilde söyleyeceğim: Sokakta yaşayan hayvanlara yönelik olumsuz paylaşımlara karşı duruş sergiliyoruz. Olumlu örnekleri öne çıkararak, iyilikleri paylaşmayı amaçlıyoruz.
Didim’e bir ziyaret yapmam gerekiyordu. Bitki Temelli Anlaşma’yı imzalayan bölgemizdeki ilk belediye oldukları için. Belediye Başkanı Sayın Ahmet Deniz Atabay ile görüştüm. Kendisi, bünyesinde ilk kez hayvan deneyleri yapmayan belediye barınağı unvanına sahip barınak yetkilileriyle görüşmem için yardımcı oldu. Gerçi onlar barınak demiyorlar, bakım merkezi diyorlar. Gayet şeffaf bir yapıları var. Ankara’da gördüklerimizin yanında başka bir yer orası sanki, bir çeşit kreş gibi. Orayı ziyaret etmenizi isterim. Memnuniyetle beni veterinere yönlendirdiler ve veteriner hekim Ali Karahallı ile görüştüm. Oradaki çalışanlarla konuştum. Teknikerler, işçiler, şoförler… Çok ağır bir yağmur yağıyordu, endişelendim çocuklar için. Ancak durumları iyiydi. Oradaki padokların zemini beton olsa da yaşlı köpeklerin bulunduğu yerde toprak zemin vardı, üstleri kapalıydı. 30 padok yasa ile ölüme mahkum edilen ”yasaklı ırk”lara ayrılmıştı.
Ali Bey’in de belirttiği gibi, orası bir barınak değil, bir yaşam alanı. Gelen ihbarlar üzerine, bölgedeki hayvanları kurtarıp tedavi ediyorlar, ardından geri bırakıyorlar. 2015’te başladıkları kısırlaştırma seferberliğinin başlangıcında haftada 250’den fazla kedi ve köpek kısırlaştırırlarken, şimdi bu rakam haftada 50-70’e düşmüş durumda. Belediye tek bir binayla başladığı bakım çalışmalarını layıkıyla yerine getirmek için yıllar içinde ek binalar yapmış. Bunlar arasında kedi müşahade odası, karantina odası da var. Aralık 2023 tarihi itibariyle ise röntgen odası ve ikinci ameliyathane inşa halinde. Ancak bu işin sürdürülebilirliği için çok yönlü bir işbirliği gerekiyor. Belediye Başkanı, belediye çalışanları, veteriner hekim ve ekibi, gönüllüler ve sivil toplum örgütleri bir arada çalışmalı ama toplumun da bu konuda bilgili ve eğitimli olması esas konu. Belediyenin bütçesi, kararları ve uygulamaları çok önemli. Ancak bütçe zannedildiği kadar yüksek olmak zorunda değil. Bir yandan vatandaşlar bir yandan DİHAB maddi destek sunmaya devam ediyor.
Maalesef komşu belediyeler Efeler, Nazilli ve Söke bu konuda üstüne düşeni yapmadığından zaman zaman Didim Belediyesi sınırlarına kısırlaştırılmamış ve bakıma muhtaç köpekler bırakılıyor ve bu da görevini layıkıyla yapan belediye için ek bir yük yaratıyor. Diğer yandan her yaz sezonu sonunda 70-80 küçük ırk köpeğin terk edildiği de bir gerçek. Üretimhanelerde çoğaltılan ve parayla satılan bu tür köpeklerin ne dışarıda yaşam şansı oluyor ne de zannedildiği kadar kolay yuva bulunuyor kendilerine.
Ali Bey’in anlattığı gibi, kısırlaştırma çalışmaları popülasyon kontrolüne katkı sağlamış durumda. Ancak barınaktaki hayvanların orada yaşamalarını sağlamak için daha fazla destek gerekiyor. Yaz sezonu sırasında restoran ve kafelerden temin edilen yemekler sokakta yaşayan hayvanlar için kurulmuş mama fabrikasında bakım altındaki hayvanların beslenmesi için dönüştürülüyor; ancak kış aylarında bu üretimhaneyi destekleyecek bir kaynak bulunmuyor.
Sonuç olarak, kararların ve bakış açısının insan elinde olduğunu belirtebilirim. Sokaktaki hayvanların huzur içinde yaşam hakkına saygı göstermek çok önemli. Sorunları çözmek için toplum olarak birlikte hareket etmeli ve bilinçlenmeliyiz. Umarım diğer belediyeler de Didim örneğini takip eder ve sokaktaki hayvanlara daha iyi bir yaşam sunmak için çaba sarf eder. Umarım bu çabaların devamı gelir ve daha fazla insan bu konuda duyarlılık gösterir.”
Kaynak : Twitter