Veganlık Bir Erdem Midir?
Erdem kavramı tanımı gereği bir uyumdan, şartlar doğrultusunda en iyi ve uygun olanı sergilemekten oluşan ahlaki bir içerikten oluşur. Bu kavramın dahil olduğu pek çok alan olduğunu görürüz ve kısıtlı bir çerçevede olmaktan ziyade geniş bir etki alanı mevcuttur. Kişisel gelişimden siyasete, ekonomiden gündelik davranışlara kadar önemli pozisyonlara sahip olan erdem kavramının veganizmle olan ilişkisi de oldukça kuvvetlidir. Zira veganizmde de tanımı gereği geniş alanlara yayılabilme, birçok meseleye dahil olabilme durumunun olduğunu biliriz; politik yönleri de kuvvetli olan ve birçok alanla alakalı fikir öne süren veganizmin erdem kavramıyla bir araya gelmeleri bu bakımdan anlaşılırdır. Bu yazıda giriş düzeyinde veganizmin erdem kavramıyla olan ilişkisini inceleyeceğiz. Metnin sonunda okuyucu, kapsamlı bir değerlendirmeden ziyade basit denklemler üzerinden erdem kavramının veganizmle olan ortak paydalarını kavrayabilecektir.
Veganlık Erdem İle Ne Açıdan Bağdaşır?
Hayvanların mevcut dünya düzenindeki ‘hak’ durumlarının en genel terimle kötü olduklarını ve bunun pozitif bir değişim yaşamasını gerektiğini savunan veganlar, bu savunularıyla aynı zamanda çok mühim bir meseleye yönelik de durum tespiti yaparlar. Bu durum tespiti, birçok hak sorununun yer aldığı hayvan hakları konusuna yönelik en uygun karşılığın verilmesi çabasını içerir. Burada veganların verdiği hak ve değişim çabası mücadelesinin en uygun karşılıkları ve çözümü içermeye çalışan, genel anlamda bu türden pozitif amaç güden bir içerikten oluştuğunu vurguluyoruz. Erdem kavramı ise tam olarak bu aşamada kendini gösterir ve veganizmle olan sıkı ilişkisini bu anlamda görebiliriz. Bir veganın temsil ettiği anlayışın ya da mücadelesini verdiği bu meselenin büyük oranda erdemli bir pozisyonla örtüştüğünü söyleyebiliyoruz. Görüyoruz ki veganizm, kendisini savunan ve doğru bulan insanlara bir bakıma erdem aşılayarak hem kendi anlayışının ahlaki pozisyonunun pozitif yönünü gösterir hem de kişiye birazdan kısaca bahsedeceğimiz daha birçok doğru kapının önünü aşma işlevi kazandırır.
Erdem sahibi olmak iyidir, erdem sahibi bir insanın veganizmi tercih etmesi ise erdem kavramının önemini gösterir. Burada doğrudan bir ilişki kurarak basit bir tanım üzerinden bu iki kavramın ilişkisini anlayabiliyoruz. Ahlak alanının altında değerlendirilebilecek olan veganizm ve erdem kavramlarının doğrudan bir ilişki içerisinde olmaları ise gayet anlaşılırdır. Zira her ikisi de sıkı ahlaki motivasyonlardan ileri gelen ve bir zincir halinde birbirine bağlanabilen konuları işler ve böyle bir yapıdan oluşur. Ortak paydalarının bu derece fazla olduğu bu iki alanın ilişkisini pozitif görmek bu açıdan kavraması kolay bir meseledir.
Uygun Ya Da İyi Karşılık Vermek Ne Açıdan Veganizmle Örtüşür?
Bir veganın inek ile kediyi bir çerçevede düşündüğünde her ikisinin de aynı haklara sahip olmaları gerektiğini düşünmesi, bu türden bir kıyası en uygun karşılığı vererek yapmaya çalışması, bu konuya yönelik erdemli bir duruş sergilediği anlamına gelir. Nitekim belirttiğimiz gibi en uygun karşılığın düşünülmesi ve bu şekilde bir sonuca varmak erdem kavramının tanımı dahilindedir. Veganlar genel anlamda hayvanlar söz konusu olduğunda bu türden bir uyum sürecine girerler ve nihayetinde veganizmin tanımını büyük oranda etkileyen bir karşılık meydana gelir. Zira bunun temel gerekçesi, veganizmin kritik olarak addettiği sorunların büyük oranda erdemli bir duruş sayesinde çözüme kavuşabilmesidir. Negatif niteliklerin (aşağılamak, bencillik, kötü niyet vs.) erdem kavramıyla örtüşmüyor olması burada bize bir fikir verebilir. Nitekim veganlık motivasyonunu kazanabilmek için birçok negatif nitelikten arınmak gerekir. Aksi takdirde bir inek ile bir kedi arasında kolaylıkla ve yanlış değerlendirmeler sonucu olumsuz farklar bulabiliriz.
Ancak erdemli bir pozisyondan baktığımızda bunu yapmamanın ve hayvanların ‘hak’ bakımından eşit statüde olmaları gerektiğini savunuyoruz. Tekrar görüyoruz ki erdemli bir konumun vegan motivasyonları büyük oranda içerdiği, hatta etkilediği bir durumdan söz edebiliriz. Elbette erdem kavramının veganizmle olan ilişkisi her veganın onayladığı ya da vegan olma sürecinde kullandığı bir ilişki olmayabilir. Nitekim vegan olma süreçleri çok daha farklı olan veganlar vardır. Fakat buradaki temel mesele veganların verdikleri ‘hak’ yanlısı kararın ve mücadelesini verdiği bu hak meselenin, çok büyük oranda üzerine düşünülmüş ve en uyumlu şekilde cevaplanmış bir içerikten oluşmasıdır.
Erdem Sahibi Bir Vegan Olmanın Diğer Alanlara Yönelik Pozitif Etkileri
Erdem kavramının veganizmle olan ilişkisini ve veganlar özelindeki konumundan bahsettikten sonra önemini gösterdiği diğer alanlara geçebiliriz. Bu diğer alanlar, çoğunlukla vegan olan insanların hayatlarındaki diğer eylemlerle alakalıdır. Özellikle hayvanların eşit bir pozisyondan değerlendirilmelerini savunan veganlar diğer birçok hak mücadelelerine yönelik de pozitif eğilimler kazanırlar. Nitekim hayvan hakları savunucusu bir bireyin aynı zamanda iklim aktivisti olması ya da alakalı diğer hak pozisyonlarında kendini göstermesi imkan dahilindedir. Bu durumun büyük oranda erdemli bir yaşam tercihinden ya da vegan olma sürecinde kazanılan pozitif eğilimlerden kaynaklandığını söylemek yerinde olacaktır. Aynı zamanda bu sayede diğer birçok negatif nitelikten de adım adım uzaklaşmak ve daha uyumlu bir insan olmak mümkündür. Zira vegan bir yaşam tercihi kişinin zihinsel durumunu birçok açıdan olumlu etkiler ve çeşitli yönelimler bu sayede ortaya çıkmaya başlar.
Kişinin vegan olarak verdiği erdemli karar, hayatındaki diğer alanlara da sirayet eder. Burada elbette kişinin entelektüel çabaları sayesinde erdemli bir yaşam tercih etmesi de vegan olmasını sağlamış olabilir. Burada dahi erdemli bir yaşam tercihinin ne derece önemli olduğunu görmekteyiz. Sonuç olarak diyebiliriz ki veganlık büyük oranda bir erdemdir. Kişi erdemli bir yaşam tercihinden ötürü vegan olmuş olabilir ya da kişinin mizaç özellikleri ve tercihleri erdemli bir hayat ile bağdaştığından vegan olmuş olabilir. Tüm bu farklı vegan olma hikayelerinde çeşitli önem derecelerinde erdemli bir duruş olduğu aşikardır