Sokakta Yaşayan Hayvanlar Paneli | Foto-Galeri
16 Mart’ta Ankara Goethe Institut’te Animal Save Türkiye ekibi ve Yaşamdan Yana Derneği, “Sokakta Yaşayan Hayvanlar Paneli”ni düzenledi.
Panel, Yaşamdan Yana Derneği Başkanı Nilgün Engin’in açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasında Engin, sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili medyada çıkan haberlere değindi ve aslında yaşam alanı bırakılmadığından bahsetti.
Panelde ilk oturum ise Veteriner Hekim Kaan Gencel ile başladı. Gencel, dünya üzerinde sokakta yaşayan hayvanların durumu ve yasalarla ilgili bilgiler aktardı. Gencel, veteriner hekimlerin mevcut durumda daha fazla inisiyatif alması gerektiğini belirtti.
Gencel’in ardından Funda Uğraş ise “Sokakta Yaşayan Hayvanlar Ekolojik Sorunlardan Nasıl Etkileniyorlar?” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Uğraş, şehirleşmenin giderek yaygınlaşması, ekolojinin her anlamda bozulmasıyla birlikte hem sokakta yaşayan hayvanlara yaşam alanı kalmadığından hem de kırsal kesimlerde de artık yaban hayatının azalmaya başladığından bahsetti. Uğraş, bu durumun balıklar için de ciddi bir sorun olduğunu belirtti ve “mikroplastik bulunmayan dünyanın herhangi bir alanı kalmadı” dedi.
Günün ikinci oturumunda ilk konu ise Bakımevi Gerçekleri ve Cezasızlık Politikası oldu. Konu üzerine açıklamalar yapan Avukat Gizem Karataş ve Avukat Tuğba Gürsoy, yargı eliyle hayvan hakları savunucularının sindirilmeye çalıştığından bahsetti. Yargıda skandal kararların çıktığını belirten Karataş, belediyelerin de yasalara uymadığını vurguladı. Gürsoy, hangi partiden olursa olsun belediyelerin hayvan hakları ihlali konusunda ortaklaştığını belirtti. Sunumlarının sonunda sorularını yanıtlandıran Karataş ve Gürsoy, hayvan hakları ihlallerine şahit olanların mümkünse savcılığa şikayetçi olması gerektiğini değilse de en azından Cimer’e bu durumu yazmasını gerektiğini belirttiler.
Günün bir diğer sunumunu ise Sanatta Hayvan Temsili ile Doç. Özlem Gök ve Hayvan Foto Muhabirliği ve Sokakta Birlikte Yaşam Kültürü konusunda Havva Zorlu gerçekleştirdi. Doç. Özlem Gök, sanatta hayvan temsilinin ne demek olduğunu açıklayarak başladığı konuşmasında, aslında bu temsilin mağara resimlerine kadar gidebileceği noktasındaki tartışmalardan bahsetti. Kendi işlerinde mağduru gizlediğinden bahseden Gök, buna dair örnekler sundu. Bunun yanı sıra sanatta “hayvan avcılığı” konusunda örnekler veren Gök, bunların arkasında yatan nedenlerden ve bunların ataerkil zihniyetten ayrı ele alınamayacağından bahsetti. Havva Zorlu ise çektiği fotoğraflardan bir kolaj göstererek, insanlar ve hayvanların bir arada yaşadığına vurgu yaptı. Sokakta yaşayan hayvanların eziyet gördüğü kadar aynı zamanda sevildiğinden de bahseden Zorlu, insanların bu konudaki çelişkilerine vurgu yaptı.
Panelin sonunda ise Eray Özgüner, Burhak’tan bahsederek, Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’ne destek istedi. Özgüner, sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili durumun kötüye gittiğinden bahsederek, “ancak birlik olursak bu durumu tersine çevirebiliriz” dedi ve Eros eylemlerini örnek gösterdi.