Asm Türkiye Logo
salgin-hastaliklar-websitesi

Salgınlar Neden Yükselişte ve Ne Yapmalıyız?

Dünya, neredeyse 3 yıldır Covid-19 virüsüyle mücadele ediyor. Şimdiye kadar yaklaşık 6.5 milyon kişi hayatını kaybetti ve ölümler devam ediyor. Fakat bu; dünya tarihindeki ilk salgın hastalık değil, son da olmayacak. Salgınların tarihinin, insan türünün diğer hayvanları evcilleştirdiği dönemlere dayanması tesadüf değil. Dünyada bilinen bulaşıcı hastalıkların yüzde 60’ı ve ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’i zoonotiktir, yani hayvanlardan insanlara bulaşır. Geriye kalan yüzdelik dilimde ise yine hayvan faktörü dolaylı yollardan etkin olabilmektedir.

Peki 2019 Aralık ayından beri dünyayı sarsan koronavirüs nereden çıktı ve nasıl yayıldı? Birçok söylenti olmakla birlikte Alman virolog Chtistian Drosten’e göre en makul sebep; vahşi/egzotik hayvan ticareti ve kürk endüstrisi. Drosten’in düşüncesini kuvvetlendiren, Sars-1 virüsünün kürkleri için sömürülen rakun köpeği ve minklerden insanlara geçtiğinin belgelenmiş olması. Güncel araştırmalara göre de yarasalarda bulunan virüs aradaki başka bir canlı –tahminen bir “çiftlik” hayvanı- aracılığıyla insanlar arasında yayıldı.

Sadece koronavirüs değil, bugüne kadar yayılmış birçok salgın; hayvancılık, avcılık, kürkleri canlı canlı yüzülen hayvanlar, hayvanların doğal yaşam alanlarının tahribatı gibi sebeplerden kaynaklanmıştır. 2005 sonrası ülkemizde de görülen kuş gribi yüzünden yumurtaları ve kendisi yenen binlerce kanatlı hayvanın açılan çukurlara atılıp yakılması ve avcılık yüzünden görülen domuz gribi buna örnek verilebilir.

Keçi, sığır, dana gibi hayvanlardan bulaşan ebola, deli dana, brusella, salmonella, şarbon ve ruam yine hayvan kullanımı sonucu bulaşan hastalıklardandır. Avrupa’yı kıran ve tahmini 50 milyon insanın ölümüne sebep olan veba, I. Dünya Savaşı sırasında 20 milyon can alan İspanyol gribi; HIV/AİDS, kolera, sıtma, sars, mers gibi salgınlar yine hayvan kaynaklıdır. 

Bu hastalıklar sadece hasta hayvan ve insan teması ile değil, et yiyerek, süt içerek; dışkı, gübre, tükürük ve kan teması ile de bulaşabilmektedir. Ayrıca hayvanların doğal yaşam ortamlarının tahrip edilmesi de hastalıkların yayılma sebebidir.

Salgınlara yol açan hayvan sömürüsü aynı zamanda doğa sömürüsü de demektir. Günümüzde anormal bir hayvan “üretimi” gerçekleşmektedir. İklim krizi ve insan faaliyetleri nedeniyle hızla yok olan yaban hayattaki vahşi hayvanlar, dünyadaki memeli nüfusunun sadece %4’ünü, insanlar ise %36’sını oluştururken; %60’ını “çiftlik” hayvanı adıyla yenmek ve sömürülmek üzere “üretilen” hayvanlar oluşturmaktadır. 

Photo by Anna Shvets

Bu rakamlar doğal düzenden çok uzaktadır. Bu hayvanların beslenmesi gerekliliği, dünya verimli arazilerinin %83’ünün hayvan besiciliği için ayrılması ile ormansızlaştırmayı beraberinde getirmiştir. Yani dünyadaki açlığı da sona erdirebilecek tarım üretimi, yenmek üzere yetiştirilen hayvanları beslemek için kullanılmaktadır ve ormansızlaşmanın başlıca sebebi hayvancılıktır. “Et” üretiminin son 50 yılda yüzde 260 arttığını ve Amazonların %88’inin hayvan besiciliği için yok edilmekte olduğunu söylemekte de fayda var. Ayrıca bu hayvanların beslenmesi için gereken tonlarca tahıl için tonlarca litre suya ihtiyaç vardır. Dünyadaki tatlı suyun %70’i hayvancılık için harcanıyor. Salgın hastalıkların yayılmasının bir sebebi de herkesin temiz suya erişiminin olmaması ve hijyenik ortamın sağlanamamasıdır. Diğer yandan hayvancılık sektörü atıkları da toprağı ve suyu kirletmektedir.

Photo by Markus Spiske

Hayvancılık metan başta olmak üzere nitröz oksit, karbondioksit gibi sera gazı emisyonlarının da ciddi bir bölümünden sorumlu olarak salgınları tetikleyen iklim krizini hızlandırmaktadır. İklim krizi ekosisteme büyük zararlar vererek salgınları da beraberinde getirmektedir. Salgınların geçtiğimiz 25 yılda dört katına çıkması sürpriz değildir. Yıkıcı insan faaliyetleri ve iklim krizi sebebiyle soyu tehlike altındaki hayvan ve bitki türleri sayısı hızla artmaktadır. Bitki türlerinin ve yoğunluğunun azalması ile küçülen habitatlar ve azalan biyoçeşitliliğe ek olarak artan sıcaklıklar da hayvanları göçe zorlayarak normal şartlarda karşılaşma ihtimalleri olmayan diğer türlerle karşılaşmaları sonucu virüslerin yeni konakçılar bulmasını sağlamakta; bu da virüslerin evrilerek daha güçlü ve yıkıcı olmasına neden olmaktadır.

Bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma ve yayılma serüveninde hayvan kullanımı büyük rol oynamaktadır. 

Hayvan kullanımı, ormansızlaşma ve doğa tahribatına neden olurken, bu durum iklim değişikliğini tetikler; değişen iklimler de yangınlar ve seller gibi felaketlerle tekrar ormansızlaşmaya ve ekosistem tahribatına neden olur. Böylelikle de sürekli yeni salgınlara zemin hazırlanmış olur. Uzmanlar bu gidişle salgınların artacağını ve çeşitleneceğini dile getirmektedir. Ancak pandemi sürecinde insan faaliyetlerinin azalmasıyla sera gazı emisyonlarının düşmesi ve hava-su kirliliğinin de azalması bir imkanı görünür kıldı. İyileşmeler; hemen önlem alır, gerekli değişimleri sağlar, hayvan kullanımına son verir ve karbon ayak izimizi küçültürsek iklim krizinin etkilerini görünür biçimde geri alabileceğimize dair bize umut verdi.

Bazı kaynaklar salgınlara çözüm olarak hasta hayvanların katli, pastörize süt içmek, ölü hayvan etlerini çok pişirerek tüketmek gibi akla sığmayan, etkisiz öneriler sunmaktadır. Salgınla mücadele için gereken daha çok kıyım ve sömürü değildir, bu tutum ancak yeni salgınları doğurur. Salgın hastalıklara son vermek istiyorsak öncelikle insan, hayvan, doğa ve gezegen kavramlarının birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini; bu faktörlerden birindeki değişikliğin diğerlerini de mutlaka etkileyeceğini anlamalıyız ve bireysel bir değişimle işe başlamalıyız. İlkel alışkanlıklarımızdan, bencil damak zevkimizden; çıkarlarımız için doğayı katletmekten, hayvanları ticari mal, ürün ve kaynak olarak görmekten ve sömürmekten vazgeçmeliyiz. Çözüm hayvanların yaşam hakkını ve bireyliğini tanımaktan, doğayı ve hayvanları gerçekten korumaktan, onlara saygı duymaktan geçiyor. Başka yıkımlarla karşılaşmak istemiyorsak bireysel olarak alabileceğimiz temel önlem tüm canlılar ve gezegen için hayvancılık talebimize son vererek vegan bir yaşamı benimsemek; sonrasında ise hükümetlere, gerçek önlemler almaları için çağrıda bulunmaktır. Salgınlara karşı alınması gereken önlemler arasında avcılığı ve hayvan ticaretini yasaklamak, ormansızlaştırma gibi doğa talanlarının önüne geçmek, iklim krizi için gerçekçi çözümler üretmek, hayvancılıktan sürdürülebilir tarıma geçişi ve bitki bazlı beslenme modellerine teşviki sağlamak ve bilinçli ağaçlandırma yer almaktadır. İklim krizi, ormansızlaşma ve hayvancılık konularında hükümetlerin gerçek sorunları konuşup gerçek önlemler almasını istiyorsak dünya çapında yürütülmekte olan “Plant Based Treaty” kampanyasını www.plantbasedtreaty.org.tr sitesinden inceleyebilir ve imzamızla destek olup hükümetleri harekete geçmeye çağırabiliriz.

Dayanışma ile;

Necla Gizem Tarhan Kasapoğlu

Zeki insan problemi çözen, bilge insan ise önleyendir.

Albert Einstein

Prof. Benton, T. 2020, Koronavirüs: Hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların sayısı neden arttı?, BBC

Prof. Dr. Tolunay, D. 2020, Salgın Hastalıklar, Ekosistem Tahribatları ve İklim Değişikliği ile İlişkili mi?

UNEP, 2020, Preventing the next pandemic: Zoonotic diseases and how to break the chain of transmission,

KoçBayi, 2020, Salgın hastalıkların nedeni doğaya uyum sağlayamayan insanoğlu mu?

Beyaz, Z. 2020, Kapitalizmin pandemik sömürüsü bağlamında salgın hastalıklara bir bakış

Dr. Kınıkoğlu, O. 2019, Veganlığın Çevreye Etkileri

Dr. Kınıkoğlu, O. 2019, 2020’de Vegan Olun│İşte 10 Neden

Şahin, Ü. ve Erensü, S. 2020, Covid-19 pandemisini ve iklim krizini birlikte okumak

Şengül, Z. 2020, Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu ile söyleşi: “Korona virüsün etkilediği popülasyonda olmak istemiyorsak hayvansal ürünlerden de uzak durmalıyız”

Son Gönderiler

Siyez evi

Üzerinde 140 çiftçinin emeği var: Siyez Evi’nde her vegan öğün hem sağlıklı hem lezzetli

Siyez Evi, 7 yıl önce emekli öğretmen Sevim Özsoy tarafından...
Sokakta-yasayan-hayvanlar-paneli (6)

Sokakta Yaşayan Hayvanlar Paneli – Video

Ankara Goethe Instıtut'te Animal Save Movement ve Yaşamdan Yana Derneği...
TİP PBT'yi imzaladı

TİP PBT’i İmzaladı!

Türkiye İşçi Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Kadıköy Belediye Başkan...